Türkiye’de çevrilen filmlerin hemen hemen hepsi zaten sinemalarda gösterimdeki yerini alıyor. Onlardan yana bir sıkıntı olduğunu sanmıyorum. Diğer bir yandan dublaj teknolojisinde bir numara olduğumuz bu sektörde, hem daha fazla gelir sağlamak adına, hem istediğimizi izleme özgürlüğü adına bu yaptırımlarla bu sektörü baltalamamak gerektiğini düşünüyorum. Sinema herkes için olduğu gibi benim içinde bir tutkudur. İzlemek istediğimiz filmden bizi mahrum edenleri anlamamakta haksız değilim sanırım.

 

            Toplumumuzda ise sinema zamanından beri çok sevilir ve ayrı bir tutku olmuştur. Hele ki yaz aylarında açık hava sinemalarının tadı bir başkadır. Bunu bilenler de bundan vazgeçemezler. Eskinin tadı bir başkadır, nasıl ki yazlık sinemanın tadı başka ise başında bahsettiğim üç boyut teknolojisinin de durumu çok farklıdır. Yani, yeninin tadı da bir başkadır.

 

            Ülkemizde son zamanlar sinemaya ayrılan pay, sinemaya ayrılan bütçe yadsınmaz büyüklükte. Halkımız sinema sektörüne çok sıcak bakıyor. Özellikle genç kesim sinemaya büyük ilgi gösterirken, orta yaşlı kesimimizde sinemaya zevkle uğruyor, bazıları içinse vazgeçilmez oluyor.

 

            Sinema sektörüne bu kadar yoğun ilgi varken, sinema adına festivaller, yarışmalar, ödül törenleri düzenlenirken, yasal yapıyı, orijinalliği korumak adına yasal düzenlemeler yapılırken, dünya çapında izlen filmlerin bazılarının ülkemize gelmemesi bence büyük kayıp. İnsanlar neyi seviyorsa onu izlemekte serbesttir. Zorla kimse kimseye izlettirme yaptırımı uygulayamayacağı gibi izlettirmeme yaptırımı da uygulanması yanlıştır.

Aykut AKTÜY
Hantek Edebiyat Dergisi 9.SAYI