|
|
|
|
|
|
İKTİDAR YÜREĞE MUHALEFET BEYİN
|
Neden evimin camları çift cam? “Yağmurun sesinden yoksunum” diyerek, ağlar mı insan? Ben ağlıyorum. Kendimi, parçalara ayırırken…
İşte ellerim
kollarım
bacaklarım
ayaklarım. Fonuma geceyi koyup, asıyorum parçalarımı. Biliyorum başka türlü olmayacak.
En baştan başlamalıyım. Şairin dediği gibi,doğduğum yerden. Yok kendimden başlamalıyım.Şair, insan doğduğu yere benzer de demişti. Ben benzemiyorum. Yabancıyım herkese. Bazen kendimden bile kaçak bir yabancı… Şimdi , geceye astığım parçalarımı tek tek çözüp ruhumun eleğinden geçirmeliyim. Biliyorum başka türlü olmayacak. Gülüyorum şimdide. İçimi düğüm düğüm yapan benim . Seviyor muyum düğüm olmayı? Hayır! O zaman neden kördüğüm içim.? Çözeceğim şimdi…
İşte yüreğim
beynim
ruhum
Hepsini yargılar,sonra da hepsini temize çıkarabilirim. Suçlayıp idam edebilirim. Ama doğrucu olacağım. Biliyorum başka türlü olmayacak, çözülmeyeceğim. Bir işbirliği olsa da aralarında en suçlu yüreğim.Hem ben sevmiyorum seni. Başkaları sevse de,bana sevdiremedin kendini. Tam şuramda desem göremezsin.Ama ben gösteriyorum.Elimin altında, göğüs kafesimin tam orta yerinde, fiziki bir acı duyuyorum. Düğüm tam orayı sıkıştırıp, acıtıyor. Derin nefesler alıp, biraz tutup, sonra bırakırsam genişletebiliyorum içimin darlığını. İşte bu yüzden sevmeyişim seni yürek.Biliyorum ki değişmezsin, ders almazsın,bıktım gel-gitlerinden. Keşke çıkartabilsem, ağrıyan bir dişi çeker gibi, söksem…Hayvanlara özeniyorum bazen. Bazen de rüyalarımdasın.Hiç bilmediğim bir uçurumda, ellerime alıyorum seni. Söktüm atacağım artık. Sevdiklerim geliyor. Beni al yüreğinden, hapis yüreğinle atma diyorlar. Ne kadar çok sevdiğim var. Hepsini alıyorum avucuma. Et parçası kalan atıyorum, çığlıksız bir uçuruma.Yüreğime sığdıramadığım sevdiklerim, koyacak yerim yok sizi. Yeni yeni yürekler yapıyorum. Sevdiklerim için. Ama acıtıyor işte, elimle gösterdiğim yeri.
En çok yüreğim suçlu çıksa da, acıdıklarımı depolayan beynime teselli turlarındayım. Silebilirsin. Her şey bir formata bakar. Şarkıda ki gibi” format attım anılarıma bırakmadım tek kesit”. Camı açtım. Ağlamıyorum. Yağmurun toprağa kavuşunca yaydığı kokuyu çekiyorum içime…Beynimi oyalıyorum işte, yazınca susuyor. Yoksa delirmem, hiç de uzak bir ihtimal değil. Yüreğimin düğümlediği içimi çözmek, beynime kalıyor.Korkusuzluğumdan korkak, kendimden korkuyorum. Karmaşık bir bulmaca ama sevmem ben bulmaca çözmeyi. Bir soru daha asıyorum geceye.
Yüreğin söylediği mi?
Aklının söylediği mi?
Seçme şansım yok ki, olsa hemen aklım derdim. Severim aklımı dizginleyip, istediğim şekilde kullanabilmeyi. Seçme şansın yok ama hem acıtıp hem de kendine göre takılan yüreğimi sevmiyorum.
Söküp atsam yeri acıyacak.
Atmasam varlığı acıtacak
Hafıza kaybına uğrayan insanlar, hayat insanlara bir kez yaşama şansı veriyor. Hayat yolunun ortasında, yeniden kendini doğurup yeni hayat yaratan insanlara özeniyorum. Seviyorum bu yüzden beynimi bir gün formatlanacak biliyorum… Hem yüreğimin iktidarı olmasa bu bedende, kurtaracak beni bu düğümden, muhalefet beynim. Şimdi karmaşayı artırıyorum sadece. İçimde kavga var. Beynimle yüreğim arasında. Tarafım beynime. Ama kaybedeceğim biliyorum. Yüreğe yenik beynim…
Aslında gözlerim de güzel.
Parçalara ayırıyorum yüzümü.
İnsan güldüğü zaman, yüzünde ki bütün kasları gülüyor. Gülerken aynaya bakarsan ruhunu bile kandırabilirsin. Mutlu olduğuna inandırabilirsin. Asıyorum geceye dudaklarımı. Yüreğime düşman bir parça çiziyorum. Gülücüğümü… Keşke böyle kalsam.Gülüşüme kandıramadığım, hüzün yüreğimi sevmiyorum.
Tanrıya kızıyorum…
Hiçbir seçme hakkı bırakmadan, bedenime yerleştirmişti,bir türlü sığdıramadığım ruhumu.Şimdi kendimi kendimin esiri yaptım. Bunu da ben seçmedim.yazılmış bir oyunu oynuyorum. Ve “en büyük özgürlük ruhun”. Bu yalanı ezberliyorum. Sahne benim…
Ruhum
Beynim
Ellerim..kapanıyor yüreğin ayaklarına. Esir bir özgürlük, her replikte tökezliyorum. Oyuncuda olamadım ki…
Ben yüreğimin esiri yürek insanı olurum. Onu da reddediyor sevmiyorum…
Seher ERSOY
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 35 ziyaretçi (37 klik) kişi burdaydı!
Anasayfa | Künye | Ürün Gönder |
HANTEK EDEBİYAT DERGİSİ @ 4 Ocak 2009 - HENDEK
[ Tüm hakları saklıdır]
|
|
|
|
|
|
|
|